-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Herkesin hayatın da milyon kez görmek istediği yerlerden birisi New York'dur herhalde. Aslında pek de bir özelliği yok ama adı çıkmış 9'a inmez 8'e. Her yer turist kaynıyor, bir de orta da durup onu bunu çekmiyorlar mı. Gel de sinirlenme. Ama insan görmek istiyor herhalde, bilmiyorum
Geçen hafta arkadaşlarım ile kararlaştırmıştık gidelim Rockefeller Center'da bulunan Christmas ağacı'nı görelim diye. Yılbaşı mılbaşı hak getire, aklımız da değil. Etraftakilerden "siz şaşırdınız mı, bu kalabalıkta gidilir mi?" diye tepki alınca aklımıza geldi ve bir daha gidesimiz geldi.
Aslında bizim sabah 10'da kalkıp, hazırlanıp gitmemiz, sonra müze gezip, akşam da ağaça gitmemiz ve dönmemiz gerekiyordu ama yanılmadınız tabiki de öyle olmadı
Saat 1'de ancak hazırdık ve arkadaşım selfie çekmek için ayaklı tripod görünümlü bir zımbırtıya bluetooth'lu kumanda alması gerekiyordu ve biz bunun için iki tane Radio Shack adında elektronik mağazası gezdik. Benim siyah göz kalemine ihtiyacım vardı, ordan drugstore'a uğradık. Ve kahvaltı daha etmemiş mideme abur cubur aldık. Eve geldik ve tabiki de hemen selfie çekmeye başladık. Ve ve karnımızın daha da açıktığını farkedince kendimizi Olive Garden denilen aile restaurantında bulduk.
Daha sonra iki gün önce evlenen ve bizimle New York'a gelmek istemeyen arkadaşlarımızın geleceği tuttu ve biz saat 7'de otobüsüne binip, gittik.
Ilk önce The Halal Guys diye adlandırılan, helal et satan ayaklı bir araba da yemek yemek için yürüdük. Aldı başını gitti burası. Franchise'a dönüştürdüler işi, eti de fena değil gerçekten. Akşam 6'dan sonra açıyorlar. Sıra dünyayı 3 kez sarabilecek gibi...
Bu ara da hava buz, her yeri de topun düşmesi ve konserler için kapatmışlar
Sonracığıma, yıllardır sıcak çikolata çeken canımın artık susması için bir kafe ararken simit sarayı gördüm. Çok şaşırdım, daha önce hiç görmemiştim. Yeni açılmış zaten. Burda hep pastane simiti var, sokak simiti yok. Ağzım açık kala kaldım ve aklıma geldi. iki yaz öncesi annemle Türkiye de pazara gitmiştik ve ben gördüğüm eriğe o kadar hayran bakıp "anneeeeeee, hadi alalım" demişim ki amca bana "kızım sen nerden geliyorsun?" demişti
Sonra sonra ağacı görmeye gittik
(geçen senelerden bir farkı yoktu)
Ve eve dönüş yolunu tuttuk.
Yürümekten o kadar yorgun düşmüşüm ki, eve kendimi nasıl atarım diye düşünürken mayışmısım.
Bu seneden dileklerim her gun istediklerim ile eş deger; sağlık, huzur, mutluluk, hayırlı bir iş ve aşk
Siz neler yaptınız?
Multu yillar.Yurt disinda yasadiginizi simdi ögrendim :)
ReplyDeleteBizde biraz önce konusuyorduk.Bir kere olsun yilbasini New York ve Sidney'de gecirmeli diye.Umarim nasip olur.
Vlogtan vazgecmeyin,hicte cirkin degilsiniz.samimi sicak gülen güzelliginiz var.Sevgilerle.
İnşallah bir gün, bir sene, yeni yıla dilediğiniz ülke de girersiniz. Çok teşekkür ederim :) tekrardan deneyeceğim.
DeleteFikir, sanat ve kültür adına paylaşımlar da çok faydalı oluyor. Dünyanın neresinde olursak olalım; insanların yaşantıları bizim ilgimizi çekiyor.
ReplyDeleteKesinlikle. Teşekkürler yorumunuz için :)
DeleteSen niye güzelliğinin farkında değilsin canım benim? New York'ta yaşadığını da bilmiyorduk. Bu yazıdan çıkardığım tek ana fikir sen çok alçak gönüllüsün :) Mutlu yıllar...
ReplyDeleteGüzellik konusunda kendisine güvenen bir insan hiç olamadım ama teşekkür ederim :) Mutlu Yıllar!
DeleteBak vlog iyi fikir bence vazgeçme. Kapitalin merkezinden daha iyi görüyorsundur muhtemel ama artık insanlar daha hızlı ve daha zahmetsiz tüketmek istiyor. O yüzden video işinin önü açık. Bide yurt dışında yaşıyorsan "amerika bir türk" tarzında hafif gülmeli bir iki video çeksen bu iş yürür gider. Bu fikirleri ücretsiz kullanabilirsin ama zengin olunca beni de görürsün artık. :) :)
ReplyDeleteSon da bir kahkaha patlattım :) söylediklerinizi dikkate alacağım. Teşekkürler
Deleteradio shack severim ya. niyork da iyidir. ben de amerikada okudum. okuyon mu çalışıyon mu yaaa :) ah ah central parka git yaaa :)
ReplyDeleteBen burada yaşıyorum. Hem okuyorum, hem çalışıyorum. Tipik bir Amerikan yaşantısı :) Havalar ısınsın, yerine de zevkle gezeceğim Central Park'da
Deleteİçten paylaşımların için yürekten tebrik ediyorum. Bana da beklerim. http://mutfakhazinem.blogspot.com.tr/
ReplyDeleteBence vlog fikri çok iyi :) Vazgeçme :) Bu arada blogunu da takibe aldım. Teman gerçekten çok güzel :) bana da beklerim http://kitapsandali.blogspot.com.tr/
ReplyDeleteTesekkurler :) Temam aslinda hic begenilmiyor ama aramizda kalsin :)
DeleteMutlu yillar sevgili blogger. simit sarayi turkiye'ye gittigimde olmazsa olmazlarimdan, maalesef burda yok, bazi turk marketlerde simite benzer bisiler var aslinda da iste o guzelim sokak simitinin yerini tutmuyor maalesef.
ReplyDeleteVlogger fikrini birakma sakin, gezilecek gorulecek yerlerden bahseden bloglari çok seviyorum. fotograflara bakip yazilarini okurken gitmis kadar oluyorum.
Takipteyim blogcan, bana da beklerim!
Sulti's
http://asulti2000.blogspot.fr/
Kesinlikle sokak sitiminin yerini çakmaları tutmuyor :) tekrardan deneyeceğim. Teşekkürler
Deleteben helal guys ı da merak ettim aslında,
ReplyDeletevlog güzel olurdu bu yazıyı desteklemek için :)
sevgiler
Sadece pilav üstü et satıyorlar, bana göre tadı normal aslında. Bir gün vlog'da yer alır umarım :)
Delete