Benim Kızım, Benim Oğlum Muhabbeti

Cuma günü son iki sınav ile haftayı bitirdim. İçimde "bu da bitti, sıra da ne var?" duygusu ile evime dönerken, bu günü en mükemmel şekilde bitirmenin yolu tatlı dedim ve türkçesi Kırmızı Kadife diye adlandıran Red Velvet Cupcake'lerinden aldım ve evde güzelce onları sömürdüm.

Allahım ne de güzel tadlar bize sunuyorsun diye diye, parmaklarımı yalıya yalıya (ayıptır söylemesi), haftanın stresini güzelce vücudumdan attım. 

Tabi tabi, anneme ve babama da uzattım o güzel minnakları. Ama gel gelelim annem "ben öyle şeyler sevmiyorum yeaaa" diyerek istemedi. Babam da bir ısırık aldıktan sonra "uyy çok tatlı bu" diyerek bıraktı. Sonra da her zamanki sözünü patlattı ortaya. "Ben hayatımdan üç şeyi kestim. Un, şeker ve tuz."

Pek de sorun değildi zaten. Bir kutunun içindeki kalorileri, yağları, şekerleri, unları ve içinde sağlıksız olan binbir türlü şeyi gözüm görmeyecek kadar dönmüştü. Duyanda uyuşturucuya felan başladım sanıcak, "gözlerim döndü" felan, alt tarafı cupcake 

Biraz telefonda takıldıktan sonra, uykuya hayır diyemeyen bendeniz, dokuz gibi güne elveda dedi. E doğal olarak da erkenden uyandım. Sosyal medya sitelerinden sadece instagram kullanan ben, eskiden olsa direk gözümü orada açardım. Ama şimdi bloğuma girip, takipçim kaç olmuş diye bakıyorum. Ki eminim, bir çok bloger da bu sözümü destekler.

Sonracığıma, girdim instagrama ve o fotoğraflardan bir tanesi ile karşılaştım yine yine yeniden

- "Bu benim kızım."
- "Oğlum olsa böyle olurdu."
- "Tam benlik değil mi?"
+ "Kesinlikle, aynı sen!"

De get ordan. Aynı senmiş miş miş.



En en sinir olduklarımdan bir tane kare. En trajikomik olanlarda o fotoğrafı koyduktan yıllar sonra kendi çoçuğunun olması ve o koyduğu bebe ile kendi çoçuğunun uzaktan bile yakınlığı olmaması. Anlıyorum beğendin evladı, ama emin ol "Maşallah" deyip geçmen senin daha çok yararına.

Herkesin evladı kendine dünya güzeli gelir zaten, ne gereği var böylşeylere?

Bir de fotoğraftakiler hem cinsim ise, koca kadınlar gibi giydirilir, karşı cins ise de düğünlerde giydirilen takım elbiseler felan.

En karşı olduğuklarımdan bir tane daha. Çoçuk çoçuk gibi giyinmeli, kurdaleli, temiz ve örgü elbiselerden oluşanından. Ayağına ugg giydirip, deri ceketli olanından değil.  Cok ciddiyim ben öyle giyinmiyorum

Yazım çok uzadı biliyorum, yazsam hikaye olur aslında amaaa bir dahaki sefere artıkın

Not: Her ne kadar canınızı çektirmek istemesem de, bu fotoğrafı koymazsam olmaz, olmaaaazzz, olmaz işte. Cok güzel gözükmüyor mu ?


12 comments:

  1. Benim vazgeçilmezim de ekler ve fıstıklı yaş pasta :))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Biliyor musun o gün ekler de aldım. Şşştttt, aramızda :)

      Delete
  2. bayıldım,kendin gibi olmayı sakınmadan yaşıyorsun demek:))

    ReplyDelete
    Replies
    1. Insan kendini sevmeli :) teşekkür ederim yorumunuz için

      Delete
  3. Merhaba canım ben de aranıza katıldım ve bu güzel bloguna üye oldum :) Bana da beklerim. Sevgiler <3

    ReplyDelete
  4. Uuf çok güzel görünüyor :) Ben de tatlı hastasıyım yaa.. Dayanamıyorum hiç bir şekilde. Hatta şu an önümde Halley var :)

    Bende beklerim bloguma :)
    bouquetscattered.blogspot.com.tr

    ReplyDelete
    Replies
    1. Tatlinin yeri ap ayri :) Tabikide, ziyaret edecegim.

      Delete
  5. Yazının başında değindiklerin varya şu anne, babanın tatlıya bakışları.. Aynı benimkiler. Okurken güldüm bayağı :)

    ReplyDelete
  6. kitap yazsana bence harika olur başarırsın

    ReplyDelete

Yorumunun ne kadar değerli olduğunu anlatmaya calışsam altından kalkamam. Bunu bil istedim.